Ceza Hukuku
Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel ve özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır (ceza genel ve ceza özel olarak da ifade edilmektedir).
Genel ceza hukukunun konusu suç kavramının maddi ve manevi unsurlarıyla tanımı, ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran nedenler, cezayı azaltan ve ortadan kaldıran nedenler gibi bütün suçlar için geçerli olan ilke ve teorilerdir.
Özel ceza hukukunun konusu ise ülkenin kanunlarına göre suç sayılan eylemlerin neler olduğu, bunların kapsam ve sınırları, birbirlerinden ayrılan yönleri ile bu suçlara öngörülen cezalardır.
Ceza hukuku geniş anlamda ceza yargılaması usulunü de içerirken dar anlamda ceza yargılaması ceza hukukunun dışında kalır.
Ceza Yargılamasında Bulunanlar
Ceza yargılaması soruşturma evresi ve kovuşturma evresi olmak üzere iki önemli evreden oluşmaktadır. Bu evrelerde dosyalarda bulunan şahıslara farklı sıfatlar yüklenmiştir. Dosya içerisinde ilk etapta isimle belirtildikten sonraki aşamalarda, şahısların sıfatları ile adlandırma devam ettiğinden ceza yargılamasında bulunan sıfatlar önem arz etmektedir.
Müşteki
Halk dilinde şikâyetçi, şikayet eden olarak adlandırılan müşteki, ceza yargılamasında özellikle soruşturma aşamasında, sanıktan şikayeti bulunan ve şikayeti devam eden kişi olarak adlandırılır. Müştekinin, müştekilikten başka soruşturma evresinde herhangi bir sıfatı yoksa ceza almayacaktır.
Sanık
Ceza yargılamasının ana unsuru sanıktır. Sanık yoksa aslında bir ceza yargılamasından bahsetmek pek mümkün olmayacaktır. Sanık, soruşturma evresinde şüpheli olarak adlandırılır. Yani suçu işlemiş olacağı düşünülen muhtemel kişiler şüphelidir. Şüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin, mahkeme tarafından kabulü ile kovuşturma aşamasına geçilmesiyle şüpheli sıfatı, sanık sıfatına dönüşecektir. Masumiyet karinesi doğrultusunda sanık veya şüpheli olarak şahsı adlandırmak kesinlikle suçlu olduğunu gösterir bir durum değildir.
Katılan Ne Demek?
Soruşturma evresinde şikayetçi veya müşteki olarak adlandırılan, suçtan zarar gören veya zarar gördüğü düşünülen kişinin; Soruşturma evresinden sonra duruşmaya katılması durumunda, davaya müdahil olmuş olur ve müdahil sıfatıyla anılır. Yürütülen davayı takip etmek istediğini mahkemeye belirtmesi ve mahkemenin olurundan sonra “katılan” sıfatını alacaktır. Katılan artık o davanın bir tarafı haline gelecektir.
Mağdur Nedir?
Ceza yargılamasında, işlenen suçtan veya fiilden zarar gören kişiye mağdur denir. Türk Ceza sistemimizde mağdur kavramı yalnızca gerçek kişiler için kullanılmaktadır. Suçtan zarar gören kamu veya tüzel kişi de olabilecektir. Ancak ceza yargılamasında gerçek kişi haricinde suçtan zarar görenlere mağdur denmemektedir. Mağdurun, ceza yargılamasında duruşmalara katılmama veya dosyayı takip etmeme durumlarında herhangi bir cezai sorumluluğu yoktur.[1]
Ceza Hukuku alanında aşağıdaki suç tiplerinde hizmet vermekteyiz.
- Haksız Gözaltı ve Tutuklama nedeniyle tazminat davaları
- Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararlara İtiraz
- Kasten Yaralama
- Trafik Kazası Nedeniyle Yaralama
- Trafik Kazası Nedeniyle Ölüme Neden Olma
- Uyuşturucu Kullanma
- Uyuşturucu Ticareti Yapmak
- Sosyal Medya Üzerinden Hakaret
- İnternet Üzerinden Yapılan Hakaret İçerikli Yazıların Yayından Kaldırılması
- Şantaj
- Mala Zarar Verme
- Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
- Kişisel Verileri Kaydetmek
- Hırsızlık
- Konut Dokunulmazlığını Bozmak
- Yağma
- Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokmak
- Resmi Evrakta Sahtecilik
- Mühür Bozma
- İhaleye Fesat Karıştırmak
- Tefecilik
- Zimmet
- İrtikap
- Rüşvet
- Suçu Bildirmeme
- İftira
- Yalan Tanıklık
- İmar Kirliliğine Neden Olmak
- Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması
- Bileşim Sistemine Girme
- Görevi Yaptırmamak İçin Direnme
- Görevi Kötüye Kullanma
- Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu
- Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozmak